Site Loader
İletişim
Halil Rıfat Paşa Mahallesi Teoman Sokak No: 2 Şişli/İstanbul
Halil Rıfat Paşa Mahallesi Teoman Sokak No: 2 Şişli/İstanbul

SAĞLIK HUKUKUNDA HEKİM KAVRAMI

Tıp bilimi insanlarla birlikte var olmuştur. Bunun sebebi tarihin başından beri insanların davranış biçimi yaşayış tarzı ve biyolojik yapıları sebebiyle sağlık sorunlarıyla karşılaşmaya açık olmalarındandır. Böylelikle insanların en temel ihtiyaçlarından biri olan tıp biliminin doğması bir zorunluluk olarak ortaya çıkmıştır. Bu durumu açıklamamız gerekir ise insanlar belli başlı sebepler ile vücutlarında oluşan sıkıntılara çözüm üretmeye çalışmışlardır.

Bunu ilk başta çevrelerinde buldukları otlar ile daha sonra zaman ilerledikçe ameliyatlar ve yaptıkları ilaçlar ile sağlamışlardır. Zaman İlerledikçe tıp biliminde sahip olunan bilgi artmıştır. Bu durumda toplumda bu konuda uzmanlaşmış kişilere ihtiyaç olarak kendini göstermiştir. Bu kişiler hekim olarak adlandırılmıştır. Hekimler toplumda sağlığı korumak ve bir sorun çıktığında bunu engellemeyi amaç edinmiş görevlilerdir. Sağlık sisteminin ilerlemesi ve düzgünce uygulanabilmesi için en önemli birimlerden bir tanesidir. Çünkü hasta ile muhatap olan ve tedaviyi yapan kişilerdir. Bu durumun sonucu olarak toplumda değer gören ve saygı duyulan bir grup olmayı başarmışlardır. Bu durumdan doktorların dokunulmaz olduğu sanılmamalıdır.

Hekimlerin mesleklerini yerine getirirken insanların kendilerine olan güvenlerini ve bilgisizliklerini suiistimal etmeleri önlenmelidir. Ayrıca hekimlerin de korunması ve belli başlı durumlarda savunmasız kalmamaları gerekmektedir. Bu durumda sağlık hukukunda hekimin yükümlülükleri ve haklarından bahsedilmesi gerekmektedir. Öncelikle hekimin haklarından bahsedilecek ondan sonra yükümlüklerinden bahsedilecektir.

Her mesleği icra eden insan mesleğini icra etmesini kolaylaştıracak ve kendi haklarını korumasını sağlayacak haklara sahiptir. Hekim hakları, tıp mesleğinin ağır sorumluluğunun karşısında düzenlenmesi gereken mesleki etik ve hukuk kurallarından oluşmaktadır. Öncelikle hekimlerin mesleklerini icra edebilmek için tıbbi özerk bir alana ihtiyaçları vardır. Bu özerklik gerek koruyucu sağlık ve gerekse tedavi edici sağlık hizmetlerinde tıp biliminin gereği olarak kabul edilir[1]. Günümüze bakıldığı zaman ise sağlık hukuku sisteminde hekimin yükümlülükleri  ön plandadır. Ancak bu durum hekimlerin korunmasını zorlaştırmaktadır.

Bu durumda hekimleri sahip olduğu haklar sırasıyla incelenip değerlendirilecektir. Bu haklara bakıldığı zaman doktorun mesleğini rahatça icra etmesi ve güvenli bir ortamda çalışabilmesini sağlamaya yönelik haklar olduğunu görmekteyiz. Ancak bu hakların uygulanması sırasında birçok sıkıntı ortaya çıkabilmektedir. İlk başta hekimlerin kendi aralarında olan ilişkilerine yönelik hakları bulunmaktadır. Bunlar Meslektaşlar arası saygı, dayanışma hakkıdır. Bunlar meslektaş olan hekimlerin birbirine davranışlarını düzenlemekte ve birbirlerini dış etkenlere karşı korumalarını sağlamayı amaçlamaktadır. Hekimler tedaviyi yürütürken meslektaşları arasında bilgi alışverişi yapma ve konsültasyon hakkına da sahiptirler. Bunun amacı hastanın daha iyi tedavi edilmesi ve işlemin hızlandırılmasıdır.

Bu haklardan sonraki haklar hekimin tedaviyi rahatlıkla yürütebilmesi için hekime tanınan haklardır. Kanımızca hekimin sahip olduğu en önemli haklardan bir tanesi mesleğini serbestçe yerine getirme hakkıdır. Hekim mesleğinin yerine getirirken hiçbir baskı altında kalmamalı ve rahat olmalıdır. Mesleklerini yerine sadece bilimsel kanıtlar, meslek etiği, vicdanı ve hukuka karşı kendini sorumlu görmelidir. Bu durumun sonucu olarak hekime baskı yapılması ve endikasyon kurumuna aykırı rapor düzenlenmesi için zorlamak kabul edilemez kabul edilemez. Bu duruma ek olarak hekim tedaviyi ret etme ve başladığı tedaviyi sonlandırma hakkına sahiptir. Hiç kimse bir hekimi tedavi kabul etmeye ve devam ettirmeye zorlayamaz. Bu hakka paralel olarak ücret isteme ve hastadan iş birliği hakkı bulunmaktadır. Ücret emeği sonucu elde ettiği hakken iş birliği kurumu da tedavinin sürdürülmesi için önemlidir. İnceleyeceğimi z son konu ise garanti vermeme hakkıdır. Hayatta hiçbir şeyin garantisi verilemez. Durum ne kadar iyi olursa olsun veya işlem kolay görünse bile sonuçlar kötü olabilecektir. Bu sebep ile doktor garanti vermeme hakkına sahiptir ve vermemelidir. Hekimin elinde olmayan sebepler ile kötü sonuçlar ortaya çıkmış ise hekim bundan sorumlu tutulmayacaktır.

Hekimin yükümlülüklerine bakıldığı zaman ise hekimler görev yaparken tıp biliminin gerek ve standartlarını uygulamak ve sağlık hukukunun getirdiği etik kurallarına ve ilgili mevzuata uymak zorundadırlar. Uyulması gereken hukuk ve diğer kuralların amacı sağlık hizmetinin devamını sağlamak ve hekimlerin davranışlarını belli bir standart düzeyinde tutmaktır. Böylelikle hekimler verdikleri hizmeti ve davranışlarını insan onurunu gözeterek seçecek ve bu yönde davranacaklardır.  Hekimin etik ve yasal yükümlülükler sahip olduğu haklar ile kıyaslandığı zaman oldukça fazladır.  Bu durum hekimler açısından zorluk yaratabilecek bir durumdur. Çünkü hekimler zaten meslekleri gereği zorluk çekmektedirler. Meslek konularının insan olması ve bunun yanında hastalar ile uğraşmaları mesleklerini yeterince zorlaştırmaktadır Bunun yanında getirilen yükümlülükler ile mesleklerinin zorluğu artmaktadır. Ancak bir mesleğin ifa edilmesi aşamasında ve mesleği icra edenin davranışlarını kontrol amacıyla bir zorunluluktur. Bu sebep ile şimdi hekimlerin yükümlülükleri arasından en önemli olduğuna inandıklarımız incelenecektir. Bunun sebebi hekimin sahip olduğu yükümlülüklerin fazlalığıdır. Hekimin sahip olduğu en temel yükümlülük hastalıkları önleme ve iyileştirmedir. Bu hekimin eğitim aldığı ve yapacağı görevdir. Bu durum hekimlik meslek etiği kuralları madde 5 te açıklanmıştır. Buna göre hekim hastalıkları iyileştiremeye çalışmalı ve insan sağlığı ve yaşamını korumalıdır. Hekim bu görevini yerine getirirken dört ana ve temel etik ilkeye uymak zorundadır. Bunlar yararlılık, zarar vermeme, adalet ve özerkliktir. Bunun yanında hekim yansız olmalı ve hastası ile olan iletişiminde sır saklama yükümlülüğüne uymalıdır. Bu durum hekimin gelen her hastayı statüsüne ve sosyal durumuna bakmadan tedavi etmeli ve kendisi ile paylaştığı sırları açık etmemelidir. Temel hizmet yükümlülüğünün yanında acil durumda olan kişilere de müdahale etme zorunluluğu bulunmaktadır. Hekim hastaneye gelen ve zor durumda olan birine yardım etmediği durumlarda sorumlulukları doğacaktır. Hekimin en önemli yükümlülüklerinde biri ise aydınlatma yükümlülüğüdür. Bu yükümlülük düzgün bir şekilde yerine getirilmez ise çok büyük sıkıntılar ortaya çıkabilecektir. Aydınlatma kavramı hekimin hastayı yapılacak tedavi ile ilgili bilgilendirmesidir. Aydınlatma sırasında uygulanacak tedavi yöntemi riskler faydalar şeklinde açıklama yapılacaktır. Yapılan açıklamaların amacı hastanın rızasının alınmasıdır. Rıza ile yapılacak müdahale hukuka uygunluk kazanacaktır. Yapılacak aydınlatma hastaya ve hekim tarafından yapılmalıdır.

Hekimler sağlık hukukunun temel yapı taşlarından bir tanesidir. Bu sebep ile sağlık hukukunda varlığını göstermektedir, hekimler her meslek grubu mensubunun sahip olduğu gibi hak ve yükümlülükleri vardır. Bu hak ve yükümlülük dengesinin çok iyi kurulması gerekmektedir. Bunun sebebi biri fazla tutulduğu zaman sistem üzerine olumsuz etki edecek ve sağlık hukuku sistemi zarar görecektir. Bu yazımızda hekim kavramı açıklanmış, ayrıca sahip olduğu hak ve yükümlülüklerde açıklanarak hekimin görevi ile ilgili bilgiler verilmiştir.

Stj. Av. Ömer Yavuz Ekşioğlu

[1] Av. Sunay Akyıldız Sağlık Hukuku rehberi

YAZAR: İstanbul Hukuk ve Danışmanlık

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir