ÇOCUK İLE DEDE ARASINDA ŞAHSİ İLİŞKİ KURULMASI
Çocuk ile kişisel ilişki kurulması hususu Türk Medeni Kanunu’nda “Soybağının Hükümleri” başlığı altında m.323 ve m.326 arasında düzenlenmiştir. Kanun sistematiği içindeki konumu itibariyle değerlendirildiğinde sırasıyla, hısımlık ve soy bağı başlıkları altında düzenlenmiş olan bu husus aile hukukundan doğan davalara konu olmaktadır.
Kısaca yapılacak tanımlama sonrasında bu ilişkinin kimlerle ve hangi şartlar altında kurulabileceği hususuna değinilecektir.
1. Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Ne Demektir?
Anne ve babadan her birinin, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuğu ile belli bir yerde ve belli bir zamanda vakit geçirmesine kişisel ilişki kurma hakkı denmektedir.
2. Çocuk İle Kişisel İlişki Kurabilecek Kişiler Bakımından: “Dede”
Çocukla kişisel ilişki kurulması hakkının sadece velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen anne veya babaya tanındığı düşünülse de bu hak; uluslararası sözleşmelerde ve pek çok ulusal hukuk sisteminde, sadece ana babaya tanınan bir hak olarak değil, aynı zamanda çocuk açısından da bir “hak”, yani “karşılıklı bir hak” olarak düzenlenmiştir.(1)
Çocukla kişisel ilişki kurma hakkı velayet hakkından bağımsız bir haktır. Kanun koyucu tarafından da bu hususa uygun düzenleme yapılmış olup sadece anne ve baba ile çocuk arasında değil üçüncü kişilerle çocuk arasında da şahsi ilişki kurulması konusunda düzenleme yapılmıştır. Büyükanne ve büyükbaba hukuken üçüncü kişi kapsamında olup kanundaki “üçüncü kişi” ifadesi içinde değerlendirilmektedir.
3. Şahsi İlişki Kurulmasında Üçüncü Kişiler Bakımından Şartlar:
Kanun koyucu kural olarak anne ve babayla ilişki tesisini düzenlemiş olup üçüncü kişilerle kişisel ilişki kurulmasını olağanüstü hallerin bulunması şartına bağlamıştır. Bu konu TMK m. 325’te düzenlenmiştir.
Madde 325- “Olağanüstü hâller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir.”
Yargıtay, olağanüstü halin yokluğu halinde şahsi ilişki kurma talepli davaların reddinin gerekeceğini kararlarında vurgulamaktadır. “Ortada davacıya kişisel ilişki hakkı tanınmasını gerekli ve haklı kılan olağanüstü bir durum bulunmamaktadır. O halde davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış…”(2)
Olağanüstü halin kapsamı içinde değerlendirilecek hususlar somut olaya göre değerlendirilmelidir. Bir yazara göre; çocuk, anne ve babası dışındaki diğer kişilerle ve özellikle de hısımlarıyla ilişkilerini devam ettirmeye ihtiyaç duyuyorsa, bu kişilerin yeri onun için ayrıysa ve bu kişiler hayatında olmadığı takdirde yalnızlık ve duygusal bir boşluk hissediyorsa ve en önemlisi onlarla kişisel bir ilişki kurulmadığı zaman çocuğun manevi ve ahlaki gelişimi tehlikeye giriyor ise, bu kişiler ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması için olağanüstü hallerin mevcut olduğu düşünülmelidir.(3)
Olağanüstü hallerin bulunması şartının haricinde şahsi ilişkide sınır, “çocuğun yararı” dır. TMK m.325/2 uyarınca bu sınır, anne ve babayla ilişkide olduğu gibi üçüncü kişilerle ilişkide de sınırdır. Yargıtay; çocuğun yaşı, eğitim durumu, sosyal yaşamın gereklerine uygun zaman ve koşullarda kişisel ilişki kurulması, okul dönemleri, okul tatilleri gibi konuların göz önünde bulundurularak karar verilmesini benimsemektedir.(4)
SONUÇ
Çocukla kişisel ilişki kurulması yoluyla bir dedenin torunuyla mahkemece belirlenecek ve karara bağlanacak günlerde, belirli yerde ve şekilde görüşmesi mümkündür. Bunun için her olayın özellikleri dikkate alınarak durum değerlendirilmeli ve kanunun izin verdiği ölçülerde ilişki tesisi için yetkili mahkemelere başvurulmalıdır.
Stj. Av. Beyzanur BAHADIR
1. Canan YILMAZ, “YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI”, MHB, Cilt: 35, Sayı: 1, 103-141, – https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/411017 , s.1
2. Yargıtay 2. HD., 22.12.2020, 5668/6786)
3. Sera Reyhani YÜKSEL, “Üçüncü Kişilerin Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasını İsteme Hakkı”, Marmara Üniversitesi
Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, Cilt 25, Sayı 2, Prof. Dr. Ferit Hakan Baykal Armağanı, Aralık 2019, s. 1539-1556, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/902886 s.9
4. Yargıtay 2. HD., 29.09.2015, 14928/16806
Çok güzel.başarılarının devamını devamını dilerim.